Kocanız acınızı hissettiğini söylediğinde ona inanabilirsiniz. En azından bilim böyle söylüyor. @uzakevrenler @dmgitig
Martin Dimitrov / iStock
Acı algımız biyolojik olduğu kadar sosyal, duygusal ve psikolojik faktörlerden de etkileniyor ve bu faktörler birbirlerini de etkiliyorlar. Dokunmanın -açık bir sosyal olgu olsa da- acıyı dindirdiği biliniyor. Ama bunun nasıl olduğu tam olarak bilinmiyordu.
Acı bir dokunuş
Hayfa Üniversitesi Sosyal ve Duygusal Nörobilim Laboratuvarı da dokunmanın acıyla olan ilgisini bulmaya karar verdi. Laboratuvardaki bir grup araştırmacı 20 heteroseksüel ve romantik çifti acı algıları üzerinden deneyler yapmak için davet etti. Çiftler altı farklı duruma maruz bırakıldılar:kadın acı hissederken ve hissetmezken el ele tutuşmak, kadın acı hissederken ve hissetmezken bir arada duruyor ama el ele tutuşmuyor olmak ve kadın acı hissederken ve hissetmezken erkeğin ayrı bir odada duruyor olması.
Bütün bu anlarda, eşlerin her birinin beyinleri sürekli ve eş zamanlı olarak tarandı.Böylece araştırmacılar eşlerin beyinleri arasında eşlerden birisi acı çekerken bir eşleme veya empati ortaya çıkıp çıkmadığını gözlemeye çalıştılar. İki insan etkileşim halindeyken beyinlerini eş zamanı olarak taramak yeni ve oldukça karmaşık bir yöntem.
“Cinsiyet farklılığının araştırmaya etkisini azaltmak için, erkek ve kadın eşlerin deney boyunca üstlendikleri roller değiştirilmedi. Kadınların sosyal destekten daha fazla faydalandığını göz önüne alarak, bu deneyde acı duyan eş rolünü onlara uygun bulduk.”
Dokunma empatik iletişimin sözlü olmayan bir yöntemidir. Stresi, gerginliği, kan basıncını azalttığı ve bilinçli acı algısını kontrol edebildiği bilinmektedir. Dokunma duygularla alakalı olarak ve onlar aracılığı ile işliyor gibi göründüğünden, deneyi tasarlayanlar erkek deneğin empati seviyesinin kadın deneğin acı seviyesindeki azalmayla doğru olacağı yönünde bir spekülasyon ürettiler. Bir başkasının acısına karşı hissettiğiniz empati anında ve kendiniz acı hissettiğiniz anda beyninizin aynı bölgeleri aktif hale geliyor. Bu da dokunan kişinin acı çeken kişi ile benzer hisler duyduğunu düşündürürken, iki insanın beyin dalgalarının böyle bir anda birbiri ile senkronize hale geldiğini düşünmek mantıklı görünüyor.
Eş zamanlama
Bu önermeleri dikkate alan bilim insanları deneyden önce dokunmanın eşlerin beyinlerinin eşleşme seviyesini artıracağını ve eşleşmenin ulaştığı seviyenin de acının ne kadar azalabileceği ile ilişkilendirilebileceği yönünde bir hipotez oluşturdular. Bu aynı zamanda erkekteki empati seviyesi ile de ilişkilendirilebilir diye düşündüler. Deney sonuçları tam da düşündükleri gibi çıktı.
Eşlerin alfa beyin dalgalarını kaydeden EEG kayıtları dokunma + acı senaryosunun diğer senaryolarda (yan yana durma + acı, ayrı odalarda durma + acı) gözlemlendiğinden daha fazla “beyinler arası eşleşme ağı” oluşturduğunu ortaya çıkardı. Beyinlerin özellikle alfa-mu dalgaları incelendi zira bu dalgaların acı algısı, empati ve bir başkasının beyniyle senkronize gibi durumlarda daha fazla rol üstlendiği biliniyor. Ayrıca beta dalgaları da daha önceden beyinler arası eşleşme ile ilgisi olduğu daha önceden gözlemlendiğinden ayrıca incelendi, ancak her hangi bir farklılık gözlemlenmedi.
Eşleşme asimetrik gerçekleşti yani kadın beyninin ön-merkezi bölgesi ile erkek beyninin sağ yarımküresi arasında bir eşleşme gözlemlendi. Ancak EEG ölçümlerinin beyin bölgelerinin hassas ölçümlerinin yapılmasında son derece yetersiz olduğu biliniyor ve bu yüzden görüntüleme teknolojilerinin kullanılması gerekiyor.
Bu araştırma gözlemlenen beyin eşleşmelerinde yani erkekte empati duygusu ile kadında azalan acı duygusu arasında doğrudan bir sebep-sonuç ilişkisi önermiyor. Ancak araştırmanın yazarlarına göre ikisinin arasında ilişki kurmanın bir kaç yolu olabilir. Olasılıklardan birisi dokunmanın beyin eşleşmesini güçlendirdiği, bunun acı çekenin anlaşılıyor hissetme duygusu oluşturması sebebiyle acı hissini azaltması ki anlaşıldığını hissetmek beyinde ödül mekanizmalarını da tetikliyor. Bir başka olasılık ise belki de olan bitenin tam tersi olması. Yani dokunmanın eşler arasındaki sınırları daha belirsiz yaptığı, kadının kendi acı duygusuna karşı eşinin daha empatik olduğunu hissetmesi. Eş zamanlı (sekron) hale gelmiş beyin dalgaları da sonuçta empatinin bir dışa vurumu olmuş olabilir.
Bir açıdan bakıldığında bilim insanlarının empatinin acıyı nasıl azalttığını beyin aktivitelerindeki değişimleri ölçen somut delillerle açıklayabildiklerini görmek gerçekten de çarpıcı. Öte yandan bu tür mekanizmalar zaten beyin faaliyetlerini değiştirerek çalışmıyor mu? Ya da başka türlü nasıl çalışırlardı ki?
Yazan : Diana Gitig
Tercüme: Melih R. Çalıkoğlu
Kaynak : www.arstechnica.com
İlk Yayın Tarihi: 4 Mart 2018
DOI : 10.1073/pnas.1703643115