Biz Dünyalıların yabancı bir gezegen olan Mars’ta çoğalabilmesi fimlerde anlatıldığı kadar kolay değil. Araştırmacıların önerisi ise Dünyalıları boş verip, kendi Marslılarımızı üretmek @uzakevrenler #populerbilim #uzay #marsta_yaşam #genetik
Marsonot çift (Mars Astronotu) bir kum fırtanasını seyrederken.Kaynak: Detlef van Ravenswaay/Getty Images
1972 yılında vatandaş bilim insanı Sir Elton John Mars için “çocuklarınızı yetiştirmek isteyeceğiniz türden bir yer değil” diyerek bir hipotez önü sürmüştü.
John’un bu iddiaları her ne kadar hakemli bir dergide hiç yayınlanmamış olsa da (yine de Britanya Single Listelerinde 2. sıraya kadar yükselmişti) kızıl gezegenin yaşam için ne kadar düşmanca bir yer olduğu konusunda haksız değildi. Dondurucu iklimi, ince atmosferi ve zayıf yer çekimi ile Mars gezegeni kalıcı bir koloni kurabilmemiz için şart olan çocuklarımızı yetiştirebileceğimiz bir yere benzemiyor. Futures dergisinin Haziran sayısında yayınlanan bir makaleye göre yetiştirmek bir yana, Mars’ta çocuk sahibi olmak da çok zor görünüyor.
Mars gezegeninde çoğalmanın önündeki engeller sadece soyut bir tartışmanın konusu değil. Bilindiği üzere Elon Musk ve öncü şirketi SpaceX asıl amacı Mars’a yerleşimci taşımak olan bir roketin tasarım ve inşasına çoktan başladılar. Bir başka ifade ile somutlaşan bu problemlere hızlıca çözümler bulsak çok iyi olacak.
Brezilya, ABD ve Polonyalı ortak yazarları olan araştırma ekibi yazdıkları “Mars gezegeni üzerinde çoğalma yerleşen koloninin hayatta kalabilmesi ve giderek genişleyebilmesi için gerekli” diyor ve “Ancak ne yazık ki, böyle bir girişim devasa sorunlarla beraber geliyor” diye de ekliyorlar. “Uzun dönemli Mars üssünde insan çoğalmasanının önüdeki biyolojik ve sosyal zorluklar” başlıklı bu yeni makalede bu işi gerçekleştirebilmek için çözmemiz gereken sorunların ne olduğu ve ahlaken sorgulanabilecek olası çözümleri konularına giriyorlar.
Marslılar filmlerde anlatıldığı gibi bize hiç benzemeyebilir. Hatta tamamen farklı bir tür bile sayılabilerler. Kaynak: sachso74/fanart/DeviantArt
Mars Şartlarında Bedeniniz
Mars’ta bebek sahibi olmanın önündeki biyolojik zorluklar bile tek başına bizleri bu fikirden vaz geçirmeye yeterli. Her şeyden önce Mars’ın atmosferi Dünyamızın atmosfer yoğunluğunun sadece % 1’i. Bunun anlamı Mars’ın bütün gezegenleri her saniye bombardıman altında tutan Güneşimizden yayılan radyasyonundan bizim burada alışık olduğumuzdan çok daha fazla etkileniyor olduğu. NASA’nın yürüttüğü çalışmalar radyasyona maruz kalmanın astronotların beyin hücrelerine zarar verebileceği ve kanser geliştirme riskini yükseltebileceği şeklinde sonuç verdi. Bu yazıda konu edindiğimiz araştırma radyasyonun beyin hücrelerine zarar vermenin yanı sıra, erkeklerde sperm sayısında da çok ciddi azalmaya sebep olduğunu gösteriyor.
Mars’ın sahip olduğu zayıf yerçekimi de bu konuda kaygı verici sonuçlar doğurabilir. Mars’ın yerçekimsel gücü Dünyamızın sadece 3’te 1’i oranında. Bu durum astronotların bedenlerinin daha az basınca ve gerilime maruz kalacağını gösteriyor. Her ne kadar bu iyi bir şeymiş gibi görünse de durum öyle değil. Bizim bedenlerimiz bu ortamda çalışmak üzere adapte olmadı. Daha önce yapılan araştırmalar dünyadan daha düşük yerçekiminin insan vücudunda görüş kaydı, sıvı eksikliği, giderek artan oranlarda kas ve kemik kaybı, belirgin bir şekilde yavaşlayan kalp ritmi ve hatta zayıflamış bağışıklık tepkisi gibi bir çok sağlık sorununa yol açtığı gözlemlendi.
En son saydığımız husus Mars’ta çoğalma planları konusunda özellikle endişe doğuruyor, zira hamile kadınlar dünyada bile belirgin bir bağışıklık sisteminde baskılama yaşıyorlar. Makalenin yazarlarına göre : “Böyle bir durum enfeksiyona bağlı düşük riskini artırabilir ve hamile olan ve olmayan bireyler arasında hastalıkların daha kolay bulaşmasına sebep olabilir.”
Vücudunuzun Mars’ta da bazı hakları var
Neyseki bütün bu risklerle yakın zamanda daha da geliştirilecek teknolojiler ve tıbbi bakım yöntemleri ile baş edilebilir. NASA bu tür pek çok teknoloji ve yöntemlerin geliştirilmesi konusunda şimdiden çalışmalar yapıyor. Yazarlara göre aşılması en zor engeller bunlar değil. Asıl zor olan toplumsal ve ahlaki standartları bu yeni ve tehlikeli yaşam tarzına uyumlu hale getirme konusunda yaşanacak.
“Gelişmenin her aşamasında yaşamı koruma fikri bir Mars kolonisine pek de uygun olmayabilir” diye yazıyorlar. “Misafirperver olmayan bir çevre ve sayıca kısıtlı görev personelinden oluşan bir sosyal ortam grubun bireyden daha değerli hale gelmesine neden olabilir”.
Koloninin hayatta kalmasını tek tek bireylerin hayatta kalmasından daha yüksek bir değer olarak tutan bir kültür kurmanın bazı etik zorluklar getireceği açıktır. Bunların arasında hayatta kalma ihtimali düşük olarak değerlendirilen bebeklerin düşürülmesi veya ölümcül hastalığa yakalanan bir bireyin ötenazi ile kendi canına son vermesinin kolaylıkla kabul edilebilmesi gibi etik problemler bunlardan bazıları” diyor makale yazarları.
Bütün bunlar bir yana, çocuk sahibi olmak isteyen çiftlerin de genetik uyum bakımından dikkatli bir taramadan geçmesi gerekebilir. Genetik uyumluluğa çok fazla önem verilirse bu bazı koloniciler genetik özellikleri Mars kolonisinin nüfusu bakımından yetersiz görülürse çocuk sahibi olmalarının tamamen engellenmesi gibi durumlar da yaşanabilir. Bu tür problemleri göz önüne alan araştırmacıları, yakın gelecekte Mars’ta bir koloni kurulması düşünülüyorsa Mars’a yerleşmeye istekli adayları psikolojik eğitimden geçirecek uzmanların şimdiden yetiştirilmeye başlanması gerektiğini söylüyorlar.
Eğer zihinsel ve ruhsal olarak hazırlanırsa, oluşacak bu yeni kültürün “Mars yerleşimcileri için daha uygun olan kişisel ve psikolojik özelliklerin korunmasını ve geliştirilmesini teşvik edecek şekilde evrilmesi” mümkün olabilir diyen yazarlar, bunun gerçekleştirilmesinin çok zor olduğunun anlaşılması durumunda kestirme bir çözüm önererek Mars’a uyumlu bir nüfus oluşturmak için genetik mühendisliğe başvurulması gerektiğini söylüyorlar.
“CRISPR yöntemi sayesinde adaptif genetik mühendislik artık mümkün” diyen yazarlar “bu göreve başlamadan önce ve başladıktan sonra insanların genetik olarak iyileştirilmesini artık ciddi ciddi düşünmeliyiz” diye öneriyorlar.
Yazarlara göre bu seçeneğin anlamı tam olarak Mars şartlarında yaşamaya daha uyumlu bir doğaya sahip “yeni bir tür insan ırkı”nın ortaya çıkması anlamına geliyor. İnsanlar tarafından geliştirilen Marslılar gelecekte kurulacak Mars kolonisinin hayatta kalması için daha büyük bir şans tanıyacak. Bunun bedeli yeni Marslılar ve Dünyalı ataları arasındaki biyolojik farklılıkların giderek artması ve iki türün birbirinden giderek ayrışması olacak.
Mars hala çocuklarınızı yetiştirecek türden bir yer olmayabilir ama kim bilir belki yakında Marslıları yetiştirmek için en uygun yer de olabilir.
Yazar : Brandon Specktor
Tercüme : Melih R. Çalıkoğlu
Kaynak : livescience.com
Yayın Tarihi : 29 Mayıs 2018