3.700 yıl önce Ölü Deniz’in yakınına düşen bir gök cismi 500 km2'lik alandaki tüm yaşamı ve medeniyeti yok etmiş. Kalıntılar kutsal kitaplarda bahsedilen Sodom olabilir mi? @uzakevrenler #popülerbilim #arkeoloji #uzay #meteor #tarih
Bir meteorun atmosfere girişinin temsili resmi. Kaynak: Shutterstock
Bundan yaklaşık 3.700 yıl önce bugünkü İsrail-Filistin topraklarında bir göktaşı 20 km. yarıçapında yani yaklaşık 500 km2’lik bir alandaki bütün canlıları ve o zaman bölgede kurulu olan bütün insan yerleşimini tamamen yok etti. En azından bu kozmik çarpışmanın kanıtlarını Ölü Deniz’in kuzeyinde Orta Ghor olarak adlandırılan bölgede bulan arkeologlar böyle söylüyor.
"Meteorun havada patlaması ile yaklaşık 500 kilometrekarelik alan büyük bir yıkıma uğradı ve bu alan içinde kalan bütün kentler, kasabalar ve her türlü insan yerleşimlerinin tamamın (% 100’ü) yeryüzünden silindi. Bu patlama sadece insanları yok etmekle kalmadı, aynı zamanda bir zamanlar bereketli topraklar olan Orta Ghor’un doğu kısmını öncü şok dalgalarının etkisi ile Ölü Deniz’den kalkan aşırı ısınmış anhidrit tuzlu su kalıntısı ile örttü.” diyor araştırmacıların yazdıkları makalenin özetinde. Makale ABD’nin Denver kentinde 14-17 Kasım tarihlerinde düzenlenen Amerika OrtaDoğu Araştırmaları Okulları yıllık toplantısında sunuldu. Anhidrit tuzlar tuz ve sülfatların karışımından oluşuyor.
“Arkeolojik bulgulardan anlıyoruz ki, toprağın bu kirlenmeden arınması ve yok olan toprağın yerine yenisinin oluşması için en az 600 yıllık bir süre geçmiş. Bu sürenin ardından Orta Ghor’da medeniyetin tekrar yeşerdiğini görebiliyoruz.” diye ekliyor araştırmacılar. Yok alan yerleşim yerleri arasında antik Tall el-Hammam şehri de bulunuyor ki bir zamanlar 36 hektar büyüklüğünde bir alanı kaplarmış.
Sıra dışı Çömlekler
Araştırmacıların toprak altından çıkardığı ve havada meydana gelen patlamaya işaret eden en ilginç bulgular 3700 yıllık Tall el-Hammam çömlekleri.
"Çömleklerin sıra dışı bir görünüşü var ve dış yüzeyleri camlaşmış. Çömleklerin maruz kaldıkları sıcaklık o kadar yüksekmiş ki içlerindeki zirkon parçacıkları gaza dönüşmüş ki böyle bir şeyin olabilmesi için 4.000 santigratlık bir ısı gerekir.” diyor saha arkeologlarından ve Tall el-Hammam Kazı Projesi denetçilerinden Philip Silvia. Yine de sıcaklık her ne kadar inanılmaz derecede yüksek olsa da çömleklerin tamamını yakıp, eritecek kadar uzun süreli olmamış ve yüzeylerinin altında nisbeten daha fazla korunmalarına izin vermiş.
Bir zamanlar üzerinde büyük bir yerleşim olan Ürdün’deki Tell el-Hammam tepesi. 3.7000 yıl önce meydana gelen kozmik çarpışma bu kenti ve civarını yeryüzünden silip attı. Kaynak: Philip Silvia Arşivi
Eşi benzerine zor rastlanan bu büyüklükteki bir yıkıma sebep olabilecek tek doğal olayın kozmik bir meteor çarpması olabileceğini söyleyen Silvia, buna benzer bir olayın yakın tarihte 1908 yılında Sibirya’nın Tunguska bölgesinde yaşandığını belirtiyor. Aslında benzer bir olayı kendi yaşam süremiz içerisinde de görme şansımız oldu. Hepimiz 2011 yılında Rusya’nın Çelyabinsk bölgesine düşen ve yere çarpmadan havada patlayan, 1000’den fazla kişinin yaralanmasına sebep olan meteoru hatırlayacaktır.
Ayrıca, afetten etkilenen diğer kentlerde yapılan arkeolojik kazılar ve saha araştırmaları da bundan 3.700 yıl önce bu bölgede yaşamın aniden sona erdiğini gösteriyor. Bugüne kadar civarda her hangi bir çarpma krateri bulunamadı. Bu yüzden havada patlayarak bu faciaya sebep olan hismin bir meteor mu, yoksa bir kuyruklu yıldız mı olduğu bilinmiyor.
Çarpışma bölgesinin haritası. Kaynak:uzakverenler
Patlamadan etkilenen alanın sadece 500 km2 olması gök isminin yere yakın ve 1 kilometreden daha düşük bir irtifada patlamış olması gerektiğini gösterdiğini söylüyor Silvia. Tunguska patlamasında olaydan etkilenen alanın 2.150 km2 büyüklüğünde olduğunu söylersek bir kıyaslama yapabilirsiniz.
Araştırma ekibi bu bulguları araştırmanın başlarında elde ettiler ve saha çalışması hala devam ediyor. ARaştırma ekibinde Trinity GüneyBatı Üniversitesi, Kuzey Arizona Üniversitesi, DePaul Üniversitesi, Elizabeth Şehri Devlet Üniversitesi, New Meksiko Teknoloji ve Kuyrukluyıldız Araştırma Grubu gibi araştırma kurumlarından üyeler bulunuyor.
Yazan : Owen Jarusus
Tercüme: Melih R. Çalıkoğlu
Kaynak : livescience.com
İlk Yayın Tarihi: 28 Kasım 2018