top of page
Melih R. Çalıkoğlu

Antik Dünyada oynanan oyunlar


Azerbaycan’da antik Kafkasya göçebe çobanların oynadığı düşünülen kaya zemine kazınmış 4.000 yıllık bir oyun tahtası bulundu @uzakevrenler #tarih #arkeoloji #oyunlar #bronzçağı #popülerbilim

Kaya zemine kazınmış bu belirgin bir düzene sahip oyuklar Azerbaycan’da bir antik sığınağın kenarında bulunan dünyanın en eski oyunlarından birisine ait bir oyun tahtası işlevi görüyordu. Kaynak:Walter Crist/Gobustan Milli Parkı

Azerbaycan’da bir kaya sığınağının zeminine kazılmış halde bulunan bir seri küçük oyuğun yaklaşık 4.000 yıl önce göçebeler tarafından oynanan bir oyuna ait olduğu ortaya çıkarıldı. Buluntuyu inceleyen bir arkeologa göre oyun bilinen en eski oyun tahtaları arasındaki yerini şimdiden aldı.

New York Amerikan Doğa Tarihi Müzesi araştırma asistanlarından Walter Crist, Azerbaycan’da bir milli parkın içinde yer alan bu eski kaya sığınağını geçen yıl ziyaret ederek bu antik oyunun izlerini araştırmış. Oyunu oyuk sayısından yola çıkarak “58 Delik” olarak isimlendirmişler.

Bu oyuna ilk kez Azerbaycan’da rastlanmıyor. “Tazı ve Çakal” olarak da adlandırılan bu oyun daha önce antik Mısır’da bulundu. Burada çalışan İngiliz arkeolog Howard Carter M.Ö. 1800 yıllarında yaşayan Firavun IV. Amenemhat’ın mezarının kazısında da bu iki hayvanı andıran oyun taşları bulmuştu.

"Azerbaycan’da bulunan belirgin yuvarlak çukurlar aynı oyuna ait” diyor Crist LiveScience’a verdiği röportajda. Ama Azerbaycan’da bulunan örnek Firavunun mezarında bulunandan çok daha eski olabilir.

"Bu kaya sığınağının yakınında bulunan kaya çizimleri yaklaşık olarak Milattan önce ikinci bin yıla yani günümüzden 4.000 yıl öncesine tarihleniyor ki bu tarihlerde Azerbaycan göçebe sığır çobanlarının yaşadığı bir yerdi.” diye ekliyor.

Bu tarihlerde bu oyun Mısır, Mezopotamya ve Anadolu başta olmak üzere antik Orta Doğu’nun hemen hemen her köşesinde oynanan bir oyundu. Aynı tarihlerde her yerde ortaya çıkmış gibi görünüyor.” diyen Crist ekliyor:”Şu anda bilinen en eski örneği Mısır’daki ama bu bulduğumuzdan çok da eski değil. Muhtemelen daha eski bir örneği henüz bulamadık ama bütün bunlar oyunun çok hızlı yayıldığını gösteriyor.”

Arkeologlar bu kaya sığınağının ve antik oyun tahtasının Bronz çağında göçebe sığır çobanları tarafından kullanıldığını söylüyor. Kaynak:Walter Crist/Gobustan Milli Parkı

Crist Azerbeycan gezisine bu ülkede basılan bir dergide gördüğü “58 Delik” ya da “Tazılar ve Çakallar” oyunun bir kopyasına ait kalıntıların resmini görünce karar vermiş. Ama daha uçuşunu ayarlarken, başkent Bakü’nün yakınında olan arkeolojik kazı alanının üzerine inşa edilen bir konut projesi tarafından yutulduğunu öğrenmiş.

Böylece, Crist Azerbaycan’daki diğer arkeolojik kazı alanları hakkında araştırma yapmaya başlamış. Bu sayede UNESCO Dünya Mirası listesinde yer alan ve zaten antik kaya çizimleri ve oymaları ile ünlü olan ülkenin güneybatısındaki Gobustan Milli Parkı’na odaklanmış.

Milli parkta önceden beri kazı yapan arkeologlar bu kaya sığınağının yanında yer alan oyukları zaten biliyorlarmış ama bir oyun tahtası olarak kullanıldığına ilişkin hiç bir fikirleri yokmuş. Crist yere kazınan oyukların belirgin bir düzen içerisinde kayaya oyulduğunu ve bunun ne amaçla kullanıldıklarını gösterdiğini söylüyor. Bu oyunun neredeyse 1500 yıl boyunca hemen hemen aynı dizilimde oynandığı konusunda bir şüphesi olmadığını da ekliyor.

Her ne kadar “58 Delik” oyununun kuralları günümüzde bilinmese de, bugünkü tavlaya benzer bir şekilde oynandığı, tohum veya taşlardan oluşan oyun taşlarının belirli bir hedefe ulaşana kadar tahtanın üzerinde hareket ettirildiği düşünülüyor.

“Ortada iki sıra oyuk var ve bunlardan dışarıya doğru açılan başka oyuklar var ama beşinci, onuncu, onbeşinci ve yirminci delikler bir şekilde işaretlenmiş.” diyerek kayaya kazınan oyukları anlatıyor Crist. “Ayrıca tepedeki oyuk diğerlerinden daha geniş kazılmış ki bu muhtemelen oyunun hedefi ya da bitiş noktası olsa gerek” diye de ekliyor.

Oyuncuların tahta üzerinde hareketi sağlamak için zar veya oyun çubukları kullanmış olabileceği düşünülüyor. Ama bugüne kadar bu oyunla kullanılmış olabilecek kadar eski zar bulunamamış. Her ne kadar “58 Delik” oyununun günümüzde severek oynanan Tavla oyununun atası olduğunu düşünenler bulunsa da Crist bu iddiaya karşı çıkıyor.

Her ne kadar aralarında bazı benzerlikler olsa da Tavla’nın asıl atasının çok daha sonra Romalılar tarafından oynanan Tabula olduğunu düşünüyor.

“58 Delik” oyunu gerçekten eski bir oyun ama bugüne kada bulunan en eski oyun değil. Milattan önce üçünü bin yılda yani günümüzden beşbin yıl öncesine ait antik Sümer kenti Ur’da bulunan kraliyet oyunu daha eski. Crist yine bu oyundan daha eski olan ve milattan önce üçüncü bin yıla tarihlenen iki eski antik Mısır oyunu olan Senet ve Mehen oyunlarını da inceleme şansı bulmuş.

Antik Oyuncular

Crist’e göre aynı oyunun antik zamanlarda bu kadar farklı coğrafyalarda oynanıyor olması kültürler arasındaki sınırı aşan bir popülaritesinen olduğunu gösteriyor.

“Oyunlar sonuçta insanların birbiriyle etkileşime geçmek için kullandığı araçlardı” diyen Crist, oyunların “insana özgü bir şey, bir tür soyutlama olduğunu, gündelik yaşamda boş bölmelerde taşları ilerletmenin hiç bir etkisi olmamasına rağmen diğer insanlarla etkileşimi sağladığını” söylüyor.

“Böylece bir oyun bir etkileşim aracıdır, bir tür dil gibi -başkalarıyla palaşabilen ve etkileşim kurmanızı sağlayan bir yol.” diye sözlerini tamamlıyor.

Crist bulgularını Kasım ayında Denver’da düzenlenen Amerikan Doğu Araştırmaları Okulu toplantısında sundu.

 

Yazan : Tom Metcalfe

Tercüme: Melih R. Çalıkoğlu

İlk Yayın Tarihi: 10 Aralık 2018

 

63 görüntüleme
bottom of page