top of page
Melih R. Çalıkoğlu

Fosfor yoksa yaşam da yok!


Yaşamın ortaya çıkması için pek çok bileşenin aynı anda ve uygun oranda bulunması gerekiyor. En son araştırmalar fosfor eksikliği yüzünden uzayda yaşama rastlama ihtimalimiz zannedilenden daha düşük olabileceğini söylüyor. @popülerbilim

Bilim insanları patlayan bir yıldızın giderek yayılan artıklarından oluşan Yengeç Nebulasını incelediler. Kaynak: NASA; CXC (X-ışını); STSCI (Optik); JPL-Caltech (Kızılötesi)

Fosfor yaşamın var olması için zorunlu bir madde. Ancak yeni araştırmalar dünyada yaşamın başlaması için yeteri miktarda fosfor bulunmasının büyük bir şans eseri olabileceğini öneriyor.

Yengeç Nebulasını oluşturan yıldız günümüzden yaklaşık 1.000 yıl önce patladı. Bunu nereden biliyoruz? Çinli astronomlar 4 Temmuz1054 Pazartesi günü gökte aniden parlayan ve geceleri aydınlatan bir yıldızın kaydını tuttular. Yıldız yaklaşık 2 yıl boyunca parlamaya devam etti. Bugün artık Çinli astronomların kaydettiği bu parlamanın Yengeç Nebulası ile bağlantılı olduğunu biliyoruz.

Yengeç Nebulası üzerinde yapılan son gözlemler 5 Nisan günü Liverpool’da düzenlenen Avrupa Astronomi ve Uzay Bilimleri haftasında açıklandı. Yeni bulgular fosfor elementinin galaksi içinde dağılımının önceden düşünüldüğünden daha rasgele gerçekleşmiş okabileceğini düşünüyor.

Bu yüzden galaksimizdeki başka şartların uygunluğu sebebiyle yaşam bulunabilecek dış gezegenlerin bulunduğu bazı bölgelerde yaşamı destekleyecek kadar fosfor bulunmuyor olabilir.

Evrendeki fosforun çoğu ölmekte olan dev yuldızların son nefeslerinde veya bir süpernova patlaması sırasında - yakıtlarını tüketip patladıklarında - üretilir.

Evrendeki fosforu gözlemlemek oldukça zor. Nitekim astronomlar fosfor elementine ait ilk ölçümü 2013 yılında Cassiopeia A isimli süpernova patlamasının cıkız kalıntıları arasında rastladılar. Şaşırtıcı bir şekilde Samanyolu Galaksisinde genelde rastlanandan 100 kat fazla fosfor olduğu anlaşıldı.

Cassiopeia A nebulası galaksinin ortalamasından 100 kat daha fazla fosfor içeriyor. Kaynak: NASA, JPL-Caltech

Yine de bu istisnai bir gözlem olabilir. Yakın bir zamanda Büyük Britanya Cardiff Üniversitesi astronomlarından Jane Greaves ve Phil Cigan, Kanarya adalarındaki William Herschel Teleskobunu 6500 ışık yılı uzaklıktaki Yengen Nebulasına çevirdiler. Daha yeni, iki hafta önce analiz edilen ilk veriler, nebuladaki fosfor miktarının galaksimizdeki yıldızlar arası gaz ve tozun içinde yer alandan daha az ya da çok olmadığını gösteriyor. Cassiopeia A Nebulası ile karşılaştırıldığında bu çok düşük bir miktar (sonuçlar henüz akran denetimi olan bir dergiye gönderilmiş değil).

Live Science’a “Fosforun her yerde bol miktarda bulunduğunu garanti etmek mümkün değil. Hasada hazır olmak lazım.” diyen Cigan ekliyor: “Görünen o ki bu iş daha çok şansa kalmış”.

Bu şansın bir kısmı boyutlarla ilgili olabilir. Cassiopeia A Nebulasını oluşturan ölmüş yıldızın, Yengeç Nebulasını oluşturan ölmüş yıldızdan kabaca iki kat daha fazla kütleye sahip olduğunu biliyoruz. Araştırmacılar daha büyük yıldızların fosfor üretmek için gereken farklı reaksiyonları üretebileceğini söylüyor.

Fosfor canlılar olarak var olabilmemiz için olmazsa olmaz elementlerden birisi. O olmadan hayat hiç var olamazdı.

Fosforun galaksi içindeki dağılımı bu kadar fazla değişkenlik gösteriyorsa, dış gezegenlerde yaşamın ortaya çıkma ihtimali de aynı değişkenliğe bağlı olabilir. Araştırmacılar bir dış gezegen yaşamın ortaya çıkması için diğer bütün şartları taşıyor olsaydı bile, fosfor eksikliği yüzünden hiç bir zaman yaşamın ortaya çıkmayabileceğini söylüyor.

Yine de galakside fosforun dağılımı ile ilgili yapılan gözlemler çok yeni. İşin aslı astronomlar Yengeç Nebulasının henüz bir kısmını gözlemleyebilmişken bulutlar ve kar fırtınası tarafından gözlemleri engellenmiş. Yine de Cigan’a göre, elde ettikleri veriler Yengeç Nebulası’nın Cassiopeia A Nebulasına göre belirgin bir biçimde daha az fosfor içerdiğini gösteriyor.

Araştırmacılar Yengeç Nebulası’nın kalan kısmını da gözlemleyebilmek için şimdiden Herschel Teleskopu’nda yeniden sıraya girdiler. Cigan’ın söylediğine göre gelecekteki analizler bilgisayar modelleri ile karşılaştırmaları da içerecek.

Cigan’a göre en nihayetinde astronomlar gözlemlenebilir uzaydaki bütün süpernova kalıntılarını fosforun varlığı açısından inceleyecekler. “Burada anahtar konu, fosforun süpernova kalıntılarından dışarıya nasıl taştıkları ve tekrar yıldızlar arası ortama nasıl karıştıklarıdır.” diye de ekliyor.

 

Yazar : Marcus Woo

Tercüme : Melih R. Çalıkoğlu

Yayın Tarihi : 8 Nisan 2018

 

27 görüntüleme
bottom of page