top of page

Yapay zeka gerçek bir bilince sahip olabilecek mi?


Yapay zekanın insan bilincine benzer bir bilinç seviyesine gelmesi için daha çok yolu var. Gelmese daha iyi mi olurdu? @uzakevrenler #popülerbilim #teknoloji #yapayzeka #ai

Bilim kurgu dünyasında bize tanıtılan insan gibi görünen ve davranan robotlar, hikaye ilerledikçe er ya da geç özfarkındalık sorunu ile karşılaşırlar. Eğer bir makine bir insanı bire bir taklit etmek üzere yapıldıysa, zihni yalnızca bilgiyi bizim zihnimizin işlediği gibi işlememeli, aynı zamanda bizi insan yapan belirli tipteki soyut düşünme becerileri de sergilemelidir. Buna kendimizi “ben” olarak tanıma ve dünyadaki yerimizin farkında olma diyebileceğimiz “bilinç” denilen bir duruma sahip olmak da dahil olacaktır.

Yapay zeka bilincini tanımlamaya çalışan bilim kurgu hikayelerinin bir örneği de AMC’nin “İnsanlar" (Humans) isimli dizisinde seyrediyoruz. Dizinin şu anda geldiği aşamada, adlarına “Synth” denilen insan benzeri makineler kendilerin farkına vardılar, bağımsız bir yaşama sahip olabilmek için birlikte yaşadıkları topluluklar oluşturdular ve kim olduklarını tanımlamaya başladılar. Bütün bunları yaparken bir yandan da bir zamanlar kendilerini yaratan ve kullanan insanların sergilediği düşmanca hareketler karşısında yaşam mücadelesi veriyor ve kendilerini insan toplumuna kabul ettirebilmeye çabalıyorlar.

Peki gerçek dünyada yapay zeka (AI) için “bilinç” tam olarak ne anlam ifade etmektedir ve yapay zeka bu hedefe ulaşmaya ne kadar yakındır?

Filozoflar bilinci özgün bir kendim algısı ile birlikte etrafından olan biten hakkında bir farkındalığa sahip olmak olarak tanımlıyor. Sinir bilimciler de bilincin nasıl ölçülebileceğine ilişkin kendi bakış açılarını önerdiler. Bu hesaplamayı beynimizi duyularımızdan gelen verileri entegre edip, yorumlarken yaptıkları gözlemler ve ölçümlerle yapıyorlar.

Yine de bu bildiklerimizi yapay zekayaya (AO) uyarlama konusunda bazı problemler var. Aslında yapay zekanın işlem becerileri insan beyninde devam eden süreçlerden bazı yönleriyle farklı. Şu anda mevcut karmaşık yapay zeka sistemleri adına “derin öğrenme” (deep learning) denilen bir süreci kullanarak, yoğun hesaplama gerektiren işleri hızlı bir biçimde yapabiliyorlar. Bunu yaparken katmanlara ayrılmış algoritmalardan oluşan ve birbiriyle iletişim halindeki ağları kullanıyorlar ve bu sayede her defasında daha da karmaşık problemleri çözebiliyorlar.

Bu yöntem bizim beynimizin kullandığı bilginin nöronlar arasında bağlantı noktaları arasında hızlıca işlendiği stratejiye çok benziyor. Bir sinirsel ağda, derin öğrenme yapay zekaya bir hastalığı tanıyabilmesini, dünyanın en iyi insan oyuncusu karşısında bir strateji oyununu kazanabilmesini ya da bir pop şarkısı yazabilmesini sağlıyor.

Bütün bu başarılar çok zor elde edilen çarpıcı örnekler olsa da, mevcut sinirsel ağların tamamı önce bir insanın hangi işlemleri, hangi veri tiplerini kullanarak öğrenebileceği konusunda kendisini programlamasına ihtiyaç duyuyor. Dolayısıyla bir yapay zeka için gerçek bilinç Oxford Üniversitesi Bilgisayar Bilimleri bölümü profesörlerinden Edith Elkind’in tanımıyla “programcının niyetlerinden bağımsız” olarak kendi başlangıç tercihlerini kendi başlarına yapabilmelerini ve kendi başlarına süreci götürebilmelerini gerektiriyor.”.

AMC tarafından yayınlanan “Humans” dizisinin üçüncü sezonunda, Synth denilen insan benzeri robotlar özfarkındalığa bedeline katlanarak ulaşmayı başardılar. Kaynak: Des Willie/Kudos/AMC/C4

Elkind’e göre “makineler insanlar tarafından verilen bir işi yapmak yerine kendi amaçlarını belirleyip, bu amaçlara ulaşabilmek için kendi yollarını ve çözümlerini belirleyebildiklerinde bilinç sahibi olacaklar”. “Bu otonomiden farklı bir şey. Şu anda üretilen en bağımsız araçlar bile hala A noktasından B noktasına gitmek dışında bir şey yapmıyorlar” diye de ekliyor.

Bilincin 3 aşaması

Makinelerin özfarkındalık durumuna erişmelerinin önündeki en büyük engellerden birisi aslında insan bilincini henüz tam olarak olarak tanımlayıp, nitelendirmeyi başaramamış olmamız. Bu bilgiye henüz sahip olmadığımızdan bilgisayar programcıları bu tür bir durumu yapay zekanın algoritmaları içerisinde oluşturamıyorlar. Araştırmacılar bu tesbiti Ekim 2017 tarihinde Science dergisinde yayınladıkları bir makalede paylaştılar.

Bununla beraber beyinde süregiden hesaplamalara dayanarak insan bilinci için üç aşama tanımladılar. C0 (Bilinç0) olarak tanımladıkları ilk aşama, insan yüzlerini tanıma gibi beynimizin bizim bilgimiz dışında yürüttüğü hesaplamaları temsil ediyor. Bilim insanlarına göre bugün ürettiğimiz yapay zeka aslında bu aşamada.

İkinci aşama olan C1 (Bilinç1), bilgi hakkında bütüncül bir farkındalığa sahip olmayı gerektiriyor. Bir başka ifade ile belirli şartlar altında bilgiye dayalı, kasti bir tepki gösterebilmek için aktif olarak büyük veri yığınları arasında gezinebilmeyi ve bu bilgiyi değerlendirebilmeyi içeriyor.

Özfarkındalık C2 (Bilinç2) denilen üçüncü aşamda ortaya çıkıyor. Araştırmacılara göre bu aşamada bireyler hataları tanımlayıp, düzeltebiliyor ve kendileri için bilinmeyeni fark edip bunu sorgulayabiliyor.

“İnsanlar için bilinçli olmak ve bilinçli olmamak arasında ne tür farklar olduğunu bilişim terminoloji bakımından tanımlamayı başardıktan sonra, bunu makineler için bir program koduna dönüştürmek o kadar da zor olmayabilir” diyor araştırmanın yazarlarından ve Kaliforniya Üniversitesi Los Angeles (UCLA) sinir bilimcilerinden Hakwan Lau.

Şu anda bazı yapay zeka sistemleri insan bilincinin C2 aşamasında olduğu gibi belirli bir aşamaya kadar kendi eylemlerini değerlendirip, tepkisel olarak düzeltebiliyor. Yine de Elkind’e öz farkındalığa sahip bir yapay zekanın yakın bir zamanda ortaya çıkışını beklememek lazım.

“Otonom yani tamamen bağımsız bir şekilde işleyebilen makineleri üretmeye çok yakın olsak da (kendi kendini süren arabalar, bilinmeyen bir araziyi araştıran robotlar vb.), öz farkındalığa sahip makineler için daha uzun bir yolumuz var.” diye de ekliyor.

Şimdilik bilinçli yapay zeka görmek istediğinizde, “Humans” dizisinde hakları için mücadele eden Synth’leri seyredebilirsiniz.

 

Yazan : Mindy Weisberger

Tercüme: Melih R. Çalıkoğlu

İlk Yayın Tarihi: 24 Mayıs 2018

 
54 görüntüleme
bottom of page